Her ameliyatta olduğu gibi Tüp mide ameliyatında da bazı komplikasyonlar yaşanabilir. Bu komplikasyonlardan en önemlisi kaçak olmasıdır. Bu, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir komplikasyondur. Neyse ki, Tüp mide sonrası sızıntı nadirdir ve 200 hastadan 1’inde görülür. Zımba hattı kapanması boyunca bir yerde mide suyunun karın boşluğuna kaçmasına izin veren bir delik veya boşluk oluştuğunda ortaya çıkar.
Sepsise (tüm vücut sistemlerini ilgilendiren olumsuz semptomlar) veya septik şoka (tüm vücut sistemlerinde yaralanma ile birlikte düşük tansiyon) yol açabilen ciddi bir enfeksiyon gelişir. Temelde birçok organ sisteminin kapatılması olan Çoklu Organ Yetmezliği meydana gelebilir. Zamanla bu ölüme yol açabilir.
MİDE SIZINTISININ SEMPTOMLARI
Mide sızıntısının semptomları şunları içerir: hızlı kalp atış hızı, baş dönmesi, nefes darlığı, ateş, kötüleşen karın ağrısı, sol göğüs veya omuz ağrısı, karın şişkinliği, hastalığın görünümü ve bir şeyin çok yanlış olduğuna dair genel bir histen oluşur. Bir sızıntının kesin olarak teşhis edilmesi için tek ve güvenilir bir test olmaması nedeniyle daha da karmaşıktır. Sızıntının teşhisi klinik olmalıdır, yani cerrah, ameliyat sonrası zamanlama ile ilgili tüm semptomları dikkate almalıdır.
Teşhis, tedaviden önce asla %100 emin olamaz. Bir sızıntıdan şüpheleniliyorsa, hasta açık ameliyat için deliği kapatmak ve sızıntıyı temizlemek için ameliyathaneye geri dönmelidir. Genellikle hastanın Yoğun Bakım Ünitesinde (YBÜ) biraz zaman geçirmesi gerekir ve nadiren kan basıncını desteklemek için mekanik ventilasyon, geçici diyaliz ve / veya ilaçlara ihtiyaç duyabilir.
KAN PIHTILARI
Bu, hastaların %1’den azında görülen nadir bir sorundur. Obez hastalar, normal kilolu hastalara göre bacak damarlarında kan pıhtıları oluşturmaya daha yatkındır. Pıhtı tehlikelidir, çünkü eğer koparsa, kan dolaşımından akciğere gidebilir ve burada aniden kan akışını azaltabilir. Bu, pulmoner emboli olarak bilinir ve sıklıkla ölümcüldür. Tedavi kan pıhtılarının oluşumunu önlemektir.
Hastalara ameliyat öncesi kısa etkili kan sulandırıcı ilaç verilir ve ameliyat sırasında bacakların üzerine sıralı bacak sıkma cihazları takılır. Her ikisi de biraz etkili olsa da, hiçbiri ana tedavi kadar etkili değildir, yani yataktan kalkmak ve ameliyatın bitiminden 2 saat sonra yürümek, erken mobilizasyon, kan pıhtılarını önlemenin anahtarıdır. Ameliyat saatinde hastanın kendisi için yapabileceği en önemli şey budur.
MİDE KAÇAKLARININ SINIFLANDIRILMASI
Klinik tabloya göre mide kaçakları sınıflandırılmış ve bu sınıflandırılmaya göre tedaviler uygulanmakta olup bu sayede daha hızlı aksiyon alınabilmektedir. Farklı sınıflandırmalar olsa da sızıntıların sunulduğu zamana göre aşağıdaki şekilde sınıflandırabilmektedir:
- Erken sızıntı(ameliyattan 1-3 gün sonra ortaya çıkan sızıntılar)
- Orta sızıntı (ameliyattan 4-7 gün sonra ortaya çıkan sızıntılar)
- Geç sızıntı (ameliyattan 8 gün sonra ortaya çıkan sızıntılar)
Belirtildiği üzere mide ameliyatı sonrası kaçak riski çok yüksek değildir. Ancak muhtemel kaçaklara müdahale edilmesi gereklilik arz eder ve sürecin izlenmesi gerekir.