Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, son yıllarda doktorlar ve hastalar arasında tercih edilen önemli
bir yöntem haline gelmiştir. Doğru evrede uygulandığında, başarılı sonuçlar elde edilmesi
mümkündür; ancak yanlış evrede uygulandığında olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Lazerle
kıl dönmesi tedavisi, hastalığın evresine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir ve doğru
adaylara uygun bir seçenek olabilir.
Bu tedavi yöntemi, kıl dönmesi olan bireylerde, özellikle hastalığın başlangıç veya orta
evrelerinde etkili olabilir. Bu evrelerde, lazerin kullanılmasıyla birlikte belirli riskler
azaltılabilir ve iyileşme süreci daha hızlı olabilir. Ancak, ileri evrelerde veya apse durumunda,
lazer tedavisi etkili olmayabilir ve cerrahi müdahale tercih edilebilir.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatının riskleri minimal invaziv bir prosedür olmasına rağmen,
enfeksiyon riski gibi olumsuz durumlar meydana gelebilir. Bu nedenle, tedavi öncesi detaylı
bir değerlendirme yapılmalı ve uygun adaylar belirlenmelidir. Tedavi sonrası, doktorun
önerdiği şekilde bakım yapılması ve talimatların takip edilmesi, başarılı bir iyileşme süreci için
önemlidir.
Belirli durumlarda, lazerle kıl dönmesi tedavisi uygun bir seçenek olabilir. Bununla birlikte,
tedavi yöntemi ve uygulama süreci, her bireyde farklılık gösterebilir. Bu nedenle, tedavi
seçeneği üzerine karar vermeden önce bir uzmana danışmak önemlidir.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Nedir ?
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, hastanın belirli bir pozisyonda yatması veya uzanması gereken,
genel, spinal veya lokal anestezi yöntemlerinden biriyle yapılan, minimal invaziv bir cerrahi
işlemdir. Bu prosedür, özellikle hastaların ameliyat sonrası konforunu ve iyileşme sürecini
optimize etmeyi hedefler. Geleneksel cerrahi yöntemlerde kullanılan doku kesimi, dikiş atma
veya deri dokusunun çıkarılması gibi adımları gerektirmez.
Lazerle kıl dönmesi ameliyatının tercih edilmesindeki ana etkenlerden biri, hastaların tedavi
sonrası minimum ağrı yaşaması ve iyileşme sürecindeki kısa dönemdir. Bu yöntem, hastaların
iş ve sosyal yaşamlarına daha hızlı bir şekilde dönüş yapabilmelerine imkan tanır. Ameliyat
sonrası süreç, genellikle hızlı bir iyileşme ve minimum rahatsızlıkla geçer.
Bu tedavi yöntemi, kıl dönmesi rahatsızlığının etkili bir şekilde tedavi edilmesini amaçlar. Kıl
dönmesi nedeniyle oluşan ağrı, rahatsızlık ve enfeksiyon belirtilerini azaltmaya ve bunların
tekrar etmesini engellemeye yardımcı olabilir. Tedavinin etkinliği ve minimal invaziv yapısı,
hastaların ameliyat sonrası dönemde daha az komplikasyon yaşamasını sağlar ve bu da
tedaviye olan güveni artırır.
Sonuç olarak, lazerle kıl dönmesi ameliyatı modern cerrahi tekniklerin bir yansıması olup,
hastaların konforunu ve hızlı iyileşme sürecini ön planda tutar. Bu yöntem, kıl dönmesi
tedavisinde güvenilir ve etkili bir seçenek olarak kabul edilirken, hastaların yaşamlarına
olabildiğince az müdahale ile tedavi olma imkanı sunar.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Nasıl Yapılır ?
Lazer kıl dönmesi ameliyatı, ameliyathane veya müdahale ortamında steril şartlar altında
yapılmalıdır. Hastaya pozisyon verildikten sonra anestezi tercihi yapılır. Öncelikle deri
üzerinde oluşmuş olan kıl delikleri, yani sinüs ağızı olarak da adlandırılan deliklerden içeriye
girilir. Deri altı yüzeyine yapışmış olan kıllar, bir klemp, küret ya da harby gibi cerrahi aletlerle
temizlenmelidir. Lazer işlemine geçilmeden önce içerideki bütün kılların temizlendiğinden
emin olunmalıdır. Bu nedenle küret işlemi yapıldıktan sonra kıl dönmesi olan bölge, ilaçlı
sıvılarla (örneğin, baticon veya izotonik gibi ilaçlarla) yıkanabilir.
Kıl dönmesi hastalığında kişilerin en büyük şikayetlerinden biri ağrı ve akıntıdır. Bu şikayetler,
deri altından içeri giren kılların enfekte olması sonucu bölgede sağlıksız bir doku gelişmesine
ve epitel dokunun kişide ağrı ve akıntıya neden olmasıyla ortaya çıkar. Yapılan küret
işleminde buradaki sağlıksız epitel dokusu kaldırılır ve ilaçlarla yıkanarak deri altındaki
dokular temizlenmiş olur.
Proktolojik hastalıklardan biri olan kıl dönmesi tedavisinde kullanılan en yaygın lazer cihazı,
diyot lazerdir. Bu cihazlar, hem düşük watt ayarına sahip oldukları için bölgede kontrollü bir
yanık oluşturduğu için tercih edilmektedirler. Çok yüksek wattlarda kullanıldığında ciltte
yanıklar ve açıklıklar meydana gelebilir. Bu sebeple lazerle kıl dönmesi ameliyatlarında
genellikle 10 veya 12 watt gibi daha düşük enerjiler tercih edilmektedir.
Küret ve ilaçla temizleme işleminden sonra lazerle kapatılan kıl dönmesi bölgesi, kontrollü bir
yanma sonucu daha sağlıklı bir dokuyu ortaya çıkararak oluşmuş olan kıl yuvasını kapatır.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Kimlere Yapılır ?
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, genellikle tüm anestezi uygulamalarıyla gerçekleştirildiği için
çocuk yaşta veya ileri yaşlardaki kişilere uygulanabilir. Ancak kronik kalp, böbrek yetmezliği,
akciğer problemleri veya kanser gibi hastalıkları olan bireylerde, detaylı bir konsültasyondan
geçtikten sonra tercih edilebilir. Anestezi alma riski taşıyan kişilerde, lokal yani bölgesel
uyuşturma yöntemiyle işlem gerçekleştirilebilir. Panik atak veya kişilik bozuklukları olan
bireylerde, genel anestezi altında lazerle kıl dönmesi ameliyatı yapılabilir.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Riskleri
Lazerle kıl dönmesi ameliyatında deri üzerinde oluşan sinüs ağızı denilen deliklerden deri
altına ulaşılması sebebiyle herhangi bir doku çıkarımı yapılmaz. Bu nedenle kesme işlemi
olmadığı için dikiş atılması gerekmez. Birçok kıl dönmesi cerrahisinde epitel dokunun
kesilerek çıkarılması ve daha sonra sağlıklı dokuların birleştirilip dikilmesi hedeflenir. Bu
teknikler sonrasında oturup kalkarken dikişlerin açılma riski bulunur, ancak lazerle kıl
dönmesi tedavisinde bu riskler yaşanmaz. Ciddi bir yara her zaman enfeksiyon riskine neden
olabilir, ancak lazerle yapılan işlemde herhangi bir kesik olmadığı için enfeksiyon kapma riski
yoktur. Kısacası, lazerle kıl dönmesi ameliyatı kesme ve dikiş atma gibi uygulamalar
içermediği için riskli bir yöntem değildir. Oluşabilecek en büyük risk hastalığın tekrar
etmesidir.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Sonrası Süreç
Lazerle kıl dönmesi ameliyatı, minimal invaziv bir yöntem olmasına rağmen kuyruk
sokumunda yapılan bir kazıma yöntemi ve lazer ısısına bağlı olarak hafif ağrılara sebep
olabilir. Ancak, bu ağrılar ciddi bir doku çıkarımı olmadığı için genellikle hafiftir; 2-3 gün
boyunca ara ara kişiler hafif ağrı hissedebilirler. Yanık dokusu, sağlıklı dokuya yerini
bırakacağından dolayı ilk birkaç hafta boyunca akıntılar devam edebilir. Bu süreçte
endişelenmeye gerek yoktur, çünkü iltihabi akıntılar giderek azalacak ve tamamen
duracaktır. Lazerle kıl dönmesi tedavisi sonrasında, hastalar genel anestezi almadılarsa
normal yaşamlarına devam edebilirler. Ancak anestezi alan kişiler, 4-6 saatlik bir süre
boyunca hastanede gözlem altında tutulabilirler.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Çok İleri Evrelerde Uygulanabilir mi?
Kıl dönmesi hastalığının en büyük problemlerinden biri apsenin oluşmasıdır. Sinüs ağzındaki
delikler vücuttaki kıllar nedeniyle tıkanabilir ve akıntı oluşmazsa apse meydana gelebilir. Kıl
dönmesi apsesi sonrasında kişiler, yüksek ateş, oturamama ve yürüme zorluğu gibi sorunlarla
karşılaşabilirler. Kıl dönmesi apsesi mutlaka drene edilmelidir; aksi takdirde apse kan
dolaşımına karışırsa ciddi problemler ortaya çıkabilir. Kıl dönmesi tedavisi genellikle hastalığı
uzun süre erteleyen veya sık tekrarlayan apse drenajlarına bağlı olarak ilerler. Çok ileri
seviyede olan kıl dönmelerinin tedavisinde klasik cerrahi yerine lazer uygulaması tercih
edilebilir. Bu yöntem, birkaç seans ve endoskopik pilonidal sinüs (EPSiT) yöntemiyle de
gerçekleştirilebilir. EPSiT yönteminde, deri altındaki geniş alana kamera yardımıyla bakılarak
küretaj yapılır ve uygulanan lazer atışları endoskopla gözlemlenerek daha iyi sonuçlar elde
edilir. Çok ileri seviyede olan kıl dönmeleri uygun yöntemlerle lazer tedavisiyle tedavi
edilebilir.
Lazerle Kıl Dönmesi Ameliyatı Tekrarlanır mı?
Her hastalık ve tedavi yönteminde tekrarlama riski bulunmaktadır. Örneğin, akciğer kanseri
olan bir kişi kanseri yense bile sigara içmeye devam eder veya ilaçlarını düzenli kullanmazsa
hastalık nüksedebilir. Bu nedenle, lazerle kıl dönmesi ameliyatından sonra dikkat etmemiz
gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Ameliyat sonrası dikkat edilmezse, lazer veya cerrahi
işlem bile olsa hastalığın tekrar etme olasılığı vardır. Deri altında kıl kalması durumunda
bölge yeniden enfekte olabilir ve hastalığın tekrarlaması mümkündür.
Lazer Kıl Dönmesi Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Herhangi bir tedavi sonrasında dikkat edilmediğinde hastalık tekrar edebilir. Bu nedenle,
lazerle kıl dönmesi ameliyatından sonra şu hususlara dikkat edilmelidir:
– Kalça, sırt ve ense bölgesindeki kılların mutlaka epilasyon veya tüy dökücü kremle
alınması.
– Çok sık oturulmaması ve oturma pozisyonunun mümkün olduğunca dik tutulması.
– Jiletle kuyruk sokumu bölgesinin tıraş edilmemesi.
– Kuyruk sokumu bölgesinin aşırı terlemesinden kaçınılması.
– Çok dar kıyafetlerin giyilmemesi.
– Bölgenin her gün temizlenmesi ve duş alınması.
– Kıyafetlerden kaynaklanan pamuksu ipliksi şeylerin kuyruk sokumu bölgesine
yapışmaması için elle alınması.