Anal fissür, anüste mukokutaneal bileşkenin hemen distaline lokalize, genellikle posteriorda orta hatta yer alan anal mukozal bir ülserdir.Defekasyon sırasında başlayan ve birkaç saat devam eden ağrı tipiktir. Kanama da görülebilir.
Anal fissür fizyopatolojisinin altında yatan kesin mekanizma tam olarak belirlenmemiş olmasına rağmen, güncel teoriler anal sfinkter tonusu ve anal kanal kan akımı ile ilgilidir. Fissür tedavisinde seçenekler hipertoni-fissür döngüsünü kırma üzerine odaklanmıştır. Bu işlemlere bağlı morbidite esas olarak inkontinens olduğundan dolayı, sfinkterin kesilmesini içermeyen tedavi yöntemleri ilk seçenektir.
Bunlar; diyet ve tıbbi tedavi, notrik oksit donörü ve kalsiyum kanal blokeri gibi internal anal sfinkterde gevşeme sağlayan uygulamalar, kimyasal sfinkterotomi ve anal dilatasyondur.
Birçok cerrahi olmayan seçeneğe rağmen, cerrahi kronik anal fissür tedavisinde etkin ve en sık kullanılan seçenek olarak durmaktadır. Anal fissür tedavisinde kullanılmış olan operatif teknikler sıklıkla açık veya kapalı lateral sfinkterotomi, dermal ilerletme flepleri, anterior levatoroplasti ve sfinkterotomiye yardımcı olarak primer yara tamiri veya anal cilt papilla eksizyonunu içermektedir. Cerrahi tedavinin başarısızlığı ile ilgili en önemli iki ölçüt fissürün iyileşmemesi veya nüksü ile postoperatif inkontinensdir.
Cerrahi seçenekler genellikle ikincil uygulamalar olarak tercih edilmektedir.